Alzheimer hastalığı, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen, giderek yaygınlaşan bir nörodejeneratif hastalıktır. Nöroloji uzmanları, Alzheimer’ın gelişiminde genetik faktörlerin yanı sıra yaşam tarzının, alışkanlıkların ve çevresel etkenlerin de önemli bir rol oynadığını vurgulamaktadır. Son zamanlarda yaptığımız bir röportajda, ünlü nöroloji profesörü Dr. Ahmet Yıldız, Alzheimer’a neden olan alışkanlıkları ve bu alışkanlıklardan nasıl kaçınılacağına dair çarpıcı bilgiler paylaştı. Dr. Yıldız, bireylerin Alzheimer riskiyle baş etmede atabilecekleri adımların yanı sıra toplumda bilinçlendirme çalışmalarının da önemine değindi.
Dr. Yıldız, Türkiye’de ve dünyada Alzheimer üzerinde yapılan araştırmaların, belirli alışkanlıkların bu hastalığın gelişimini tetiklediğini ortaya koyduğunu belirtti. “Düzenli fiziksel aktivite yapmamak, sağlıksız beslenme, sosyal izolasyon ve zihinsel faaliyet eksikliği gibi faktörler Alzheimer riskini artırıyor,” dedi. Ayrıca, şeker ve trans yağ içeren besinlerin fazla tüketimi, beyin sağlığını tehdit eden unsurlar arasında yer almakta.
Örneğin, hareketsizlik; vücudun genel sağlığına olduğu kadar zihinsel sağlığa da zarar vermektedir. Düzenli yapılan sporun, beyin sağlığını korumada etkili olduğu bilinirken, bu aktiviteler aynı zamanda stres seviyesini azaltarak ruh halini iyileştirmekte yardımcı olmaktadır. Yıldız, bu nedenle, günde en az 30 dakika yürüyüş yapmanın önemine dikkat çekti. “Basit bir yürüyüş bile, zihinsel sağlığı iyileştirebilir ve Alzheimer riskini azaltabilir,” diye ekledi.
Sağlıklı beslenme ise Alzheimer ile mücadelede önemli bir diğer faktördür. Dr. Yıldız, Akdeniz diyeti gibi zengin ve dengeli beslenme düzenlerinin özellikle beyin sağlığına olumlu etkileri olduğuna değindi. Bol sebze, meyve, kepekli tahıllar, zeytinyağı ve omega-3 yönünden zengin balıkların tüketimi; Alzheimer ile ilişkili beyin fonksiyonlarını koruyabilmektedir.
Bununla birlikte, sosyal etkileşimlerin de beyin sağlığında önemli bir rol oynadığını belirten Yıldız, yalnızlığı deneyimleyen bireylerin Alzheimer’a daha yatkın olduğunu ifade etti. “Arkadaşlarla yapılan sohbetler, toplumsal etkinliklere katılım, zihinsel döngüyü aktif tutmak adına oldukça önemlidir,” dedi. Çeşitli sosyal aktivitelerde yer almak, yalnızca ruh sağlığını değil, aynı zamanda bilişsel fonksiyonları da güçlendirmektedir.
Dr. Yıldız, bireylerin Alzheimer riskini azaltmak için yapabilecekleri basit alışkanlık değişikliklerinin sadece bireysel kaygıları değil, aynı zamanda toplum sağlığını da olumlu yönde etkilediğini vurguladı. Eğitim, bilinçlenme ve sağlıklı yaşam tarzının toplumda yaygınlaşmasının, Alzheimer ile mücadelede büyük bir katkı sağlaması kaçınılmaz. “Unutmayın, hayat tarzınızı ne kadar erken değiştirseniz, Alzheimer’dan korunma şansınız o kadar artar,” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Sonuç olarak, Alzheimer hastalığının önlenmesi ve yönetilmesi adına bireylerin günlük yaşamlarındaki alışkanlıkları gözden geçirmeleri gerektiği anlaşılmaktadır. Düzenli fiziksel aktiviteler, sağlıklı bir beslenme alışkanlığı ve sosyal etkileşimler, Alzheimer riskini azaltmada en etkili yöntemlerin başında gelmektedir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, sadece Alzheimer ile değil, birçok sağlık sorunuyla baş etmenin en etkili yoludur.