Günümüz dünyasında birçok insan ruhsal sorunlarla başa çıkma mücadelesi veriyor. Bu bağlamda, pek çok kişi kendine farklı çıkış yolları ararken, İsmail Yıldız (24), bisikletle dünyanın dört bir yanını keşfederek kendi içsel huzurunu buldu. Uzun bir depresyon sürecinin ardından, yola çıkma kararı alan Yıldız, tarihlerden bağımsız bir şekilde kendine yeni bir hayat inşa ettiğini ifade ediyor. “Artık kendimi bir vahşi kurt gibi hissediyorum” diyor. Bu olağanüstü hikaye, birçok kişiye ilham vermeye devam ediyor.
İsmail’in bisikletle dünyayı keşfetme yolculuğu, bir dönüm noktasında başladı. Üniversitedeki yoğun ders yükü ve sosyal baskılar, onu depresyona sürükledi. Kendini yalnız ve umutsuz hisseden genç, kendini dış dünyadan izole etti. Ailesinin yapıcı destekleri ve psikiyatrik tedavi sürecinin ardından, hayatına bir değişiklik getirmek için radikal bir karar aldı: "Bu durumu yenmek istiyordum. Kendime bir hedef koymalıydım," diyor İsmail, o dönemde düşündüklerini aktarırken.
İlk aşamada, bisiklet alarak kısa mesafeler kat etmeye başladı. Ancak zamanla bu aktivite, onun için bir tutku haline geldi. “Bisiklet sürmek, beni dışarıya çıkmamı sağladı. Rüzgarı yüzümde hissetmek, yeni yerler görmek ve doğayı yaşamak, ilk defa kendimi iyi hissetmemi sağladı,” diye ekliyor. İsmail, bu deneyimlerin ardından, çok daha büyük bir hedef belirleyerek, dünyayı bisikletle gezmeye yönelik bir plan yapmaya başladı.
İsmail, temmuz ayında kendi şehri olan İstanbul’dan yola çıkarak bir dünya turuna başladı. İlk durağı Yunanistan oldu. Buradan Sırbistan, Hırvatistan ve İtalya gibi birçok ülkeden geçti. Yolculuk sırasında karşılaştığı zorluklar, onu daha güçlü kıldı. “Bir yolda bisikletim arızalandığında beklenmedik bir yere gitmek zorunda kaldım. Buna rağmen, her seferinde yeni insanlarla tanıştım. Her insanoğlu birbirine bir şeyler katıyor, bu süreçte bunu deneyimledim,” diyor İsmail.
Her ülkenin kültürünü tanıyarak, farklı coğrafyaların insanlarıyla bağ kurma fırsatı bulması, onun ruhsal durumuna önemli katkılar sağladı. “Birçok kişiyle sohbet ettim, onların hikayelerinden etkilendim. Bu süreçte yalnız olmadığımı anladım,” diye belirtiyor. Ayrıca, bisiklet yolculuğunun kendisine getirdiği özgürlüğü deneyimlemek, onun içsel huzurunu bulma yolunda önemli bir adım oldu. “Günlerim yolculukla geçerken, her anı değerlendirdim. Doğanın güzelliği, insan ilişkileri ve keşifler, beni yeniden hayata bağladı,” şeklinde duygularını paylaşıyor.
İsmail’in bisikletle dünya turu sırasında başına gelen olaylardan biri de, çok sevdiği bir müzik grubunun konserine gitmesi oldu. İtalya’da bir kasabada karşılaştığı festivalde canlı müzik eşliğinde hayatının en mutlu anlarından birini yaşadı. “Bazen yolculukta karşılaştığınız anılar, asıl yaşamı kristalleştiriyor. Müzik, bana hayatın ne kadar güzel olduğunu hatırlatıyor,” diyor.
Sonuç olarak, İsmail’in hikayesi, bisikletle gezmenin sadece bir seyahat değil, aynı zamanda ruhsal bir iyileşme süreci olduğunu gözler önüne seriyor. Artık kendini "vahşi bir kurt" olarak tanımlayan genç, doğayı, özgürlüğü ve insanlarla kurduğu bağı en değerli hazinesi olarak görüyor.
İsmail Yıldız’ın hikayesi; cesaret, azim ve değişimle dolu bir yolculuğun örneği. Bu yolculuk, depresyona karşı verilen mücadelenin bir simgesi haline geldi. Kendisine yepyeni bir yaşam alanı bularak, bu süreci birçok insana ilham vermek için anlatan İsmail, hayatında pozitif değişim yaratmanın yollarını arayanlar için de bir umut ışığı oldu. “Yola çıkmak, hayatı daha anlamlı kıldı. Hayatımı bu yeni gözlerle yaşamaya devam edeceğim,” diye sözlerini tamamlıyor İsmail.