Isparta'nın sevilen meyve türleri arasında yer alan elma, gül, kiraz ve kayısı, bu yıl yaşanan beklenmedik zirai don olayının etkisiyle büyük kayıplar yaşadı. Özellikle baharın gelmesiyle birlikte açan çiçeklerin, soğuk hava koşullarıyla karşılaşması, çiftçiler için adeta bir kabusa dönüştü. 2023 bahar mevsiminde, mevsim normallerinin altında seyreden sıcaklıklar, Isparta'da tarım sektörüne etkileri bakımından derin yaralar açtı. Çiftçiler, ürünlerindeki azalma nedeniyle hem gelir kaybı yaşıyor hem de tedarik zincirinde aksamalarla karşı karşıya kalıyor.
Zirai don, toprağın yüzeyinin 0 derece ve altında soğuması sonucu meydana gelen bir iklim olaydır. Bu tür hava olayları, zayıf köklere sahip bitkiler üzerindeki etkileriyle bilinir. Zirai don, bitkilerin çiçeklenme döneminde meydana geldiğinde, özellikle genç çiçekler büyük zarar görebilmektedir. Isparta'da organik tarımın ve çeşitli meyve türlerinin yaygınlaşması, bu durumu daha kritik hale getirdi. Özellikle gül ve kayısı gibi bitkiler, soğuk havalarda daha hassas hale gelir ve bu nedenle don olaylarına karşı daha savunmasızdır.
Isparta'da yaşanan zirai don zararının boyutları, bölgedeki üreticileri endişelendiriyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın raporlarına göre, elma üretiminde %60’a varan bir kayıp söz konusu. Bu kaybın yanında, gül endüstrisinde de %50 oranında bir azalma bekleniyor. Kiraz ve kayısıda ise, meyve sayısı neredeyse yarı yarıya yolu kaybolmuş durumda. Çiftçiler, bu kayıplarla birlikte yalnızca hasat döneminde değil, aynı zamanda gelecekte de maddi sıkıntılar yaşayacakları endişesine kapılıyorlar. Kayıpların maddi karşılığı ise gerçekten korkutucu; uzmanlar, Isparta'daki meyve üretimi için 50 milyon TL'ye varan bir ekonomik kaybın yaşanabileceğini belirtiyor.
Bölgedeki çiftçiler, her yıl yaşadıkları iklim değişikliğinin etkilerinin tarım üzerindeki yıkıcı etkilerine karşı koyabilmek için alternatif çözümler arayışına girdi. Seralar ve örtü sistemleri kullanarak ziraatlerini korumaya çalışıyorlar. Ancak, bu durum her çiftçinin bütçesine uygun değil. Üstelik, tarımsal desteklerin azlığı da çiftçilerin bu tür yatırımlar yapma konusunda caydırıcı bir etki yaratıyor. Bu durumda, hem ürün çeşitliliğini koruma hem de maddi kayıpları azaltma endişesiyle hareket etmeye çalışıyorlar.
Isparta'da yaşanan zirai don olayının önümüzdeki günlerde nasıl bir yönetim politikası izleneceği merak edilirken, yerel yönetimlerin de çiftçiler için hızlıca yeni istihdam ve destek planları geliştirmesi gerektiği aşikar. Meyve üreticileri, bu tür doğal afetlerle karşı karşıya kaldıklarında, yalnız olmadıklarını hissetmek istiyorlar. Ancak, mevcut koşullar altında bu tür desteklerin, çiftçilerin yaşadığı mali açığın kapatılması açısından yeterli olup olmayacağı büyük bir soru işareti. Eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına önem verilmesi, zirai don gibi doğal olaylar için çiftçilerin hazır olmasını sağlayacaktır.
Gelecek yıllar, Isparta'daki meyve üretimi için belirleyici bir nokta olacak gibi görünüyor. Hem iklim değişikliği hem de tarım politikaları, çiftçilerin gelecekte karşılaşacakları problemleri rahatlıkla belirleyecek gibi. Çiftçiler, sadece doğal afetlere değil, aynı zamanda ekonominin genel koşullarına da direnç göstermek zorunda kalacaklar. Isparta, bu yıl ürettiği meyve çeşitleriyle adını duyurdu; şimdi ise bu çeşitliliği korumak ve sürdürülebilir bir tarım yapısı oluşturmak için mücadele vermek zorunda. Zirai don olayları, her yıl çeşitli bölgelerde kendini gösterebilir, bu nedenle yerel yönetimlerin ve tarım uzmanlarının proaktif bir yaklaşım benimsemesi mümkün kayıpların önlenmesi açısından oldukça önemli.