Donald Trump, 20 Ocak 2017’de ABD Başkanı olarak göreve başladıktan sonra, ilk 100 gün içinde birçok önemli icraat gerçekleştirdi. Bu süreç, hem uluslararası hem de iç kamuoyunda büyük bir etki yarattı. Trump’ın bu kısacık sürede attığı adımlar, tartışmalara, desteklere ve muhalefetlere yol açarken, ABD’nin politik ortamını da köklü bir şekilde değiştirdi. İşte bu yazıda, Trump'ın ilk 100 günde yaptığı başlıca icraatları ve bunların sonuçlarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Trump’ın iktidara gelmesiyle birlikte, ekonomik alanda hızlı adımlar atıldı. Yeni başkan, 2017 yılının Şubat ayında işsizlik oranlarını azaltmak ve ekonomik büyümeyi hızlandırmak amacıyla vergi reformu çalışmalarına başladı. “Amerika’yı Yeniden Büyük Yap” sloganıyla yola çıkan Trump, devlet destekli vergi kesintileri ve düzenlemelerle şirketler üzerinde yükü azaltmayı hedefledi. Bu bağlamda, %35 olan şirket vergi oranı %21’e düşürüldü. Bu sayede birçok şirketin yeniden yatırım yapması teşvik edildi, iş imkânlarının artması bekleniyordu.
Ancak, bu vergi reformlarının uzun vadede ne gibi sonuçlar doğuracağı konusunda ekonomistlerden karışık görüşler gelmeye başladı. Bir kısım uzman, bu düzenlemelerin zengin kesimi daha da zenginleştirdiğini savunurken; diğer bir grup, ekonomik büyümeyi teşvik edeceğini düşünüyor. Trump yönetimi, işsizlik oranlarının 4.4’e düştüğünü iddia ederek ekonomik başarılar kaydettiğini öne sürdü. Ancak, uzun vadeli etkilerin ne olacağı merakla bekleniyor.
Trump, dış politikada da cesur adımlar atmayı tercih etti. Göreve başlangıcında, Trans-Pasifik Ortaklığı (TPP) isimli ticaret anlaşmasını iptal etti. Bu karar, özellikle Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerle olan ticaret ilişkilerini etkiledi. Trump, birçok ticaret anlaşmasının ABD için eşit olmayan şartlar içerdiğini savunarak, ülke menfaatlerini öncelikli hedef olarak belirledi. NAFTA isimli Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın revize edilmesi talebiyle Meksika ve Kanada ile masaya oturdu. Trump’ın bu yaklaşımı, ticaret müzakerelerinde sert bir dili tercih ettiğinin göstergesi oldu.
Bunun yanı sıra, Çin ile olan ticaret ilişkilerine özel bir odak noktası oluşturdu. Çeşitli gümrük tarifeleri uygulayarak, Çin ile olan ticaret açığını kapatmayı amaçladı. Bu hamlelerin sonucu olarak, uluslararası ticaret üzerinde etkili olabilecek dalgalanmalar yaşandı. Ancak, uzun vadede bu politikanın dünya ekonomisine nasıl yansıyacağı hala belirsizliğini koruyor. Tüm bu gelişmeler, Trump’ın dış politika yaklaşımının geleneksel çizgilerden saparak, daha agresif bir yol izlendiğinin de bir göstergesi oldu.
Trump’ın ilk 100 günde gerçekleştirdiği icraatlar, sadece Amerika’nın iç politikası ile sınırlı kalmadı. Abartılı ve tartışmalı demeçleri ile de dünya gündeminde sıkça yer aldı. Göreve geldiği ilk günlerde göçmen politikalarında sert tedbirler aldı ve Meksika sınırına duvar inşa etme vaadinde bulundu. Ayrıca, Müslüman ülkelerden gelen göçmenlerin yasaklanmasını içeren düzenlemelerle de gündeme geldi. Bu yasaklamalar, hem ülke içinde hem de uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı.
Trump yönetimi, sağlık reformu konusunda da büyük iddialarla yola çıktı. Obamacare olarak bilinen sağlık sigortası sisteminin iptal edilip edilmemesi konusunda tartışmalar başladı. İlk hedefleri, bu sistemin yerine daha uygun fiyatlı bir sağlık modeli geliştirmekti. Ancak, Cumhuriyetçi Parti’nin içinde bile bu konuda fikir ayrılıkları ortaya çıktı. Reformun geçmesi gerektiği konusunda yeterli uzlaşma sağlanamadı ve sağlık alanındaki politikalar hâlâ belirsizliğini koruyor.
Ayrıca, eğitim politikaları da Trump’ın gündeminde önemli bir yer tuttu. Kamu okullarına yönelik özel okul desteklerini artırmayı hedefleyen düzenlemeler önerildi. Eğitim alanında yapılan bu değişikliklerin, uzun vadede öğrenci başarısını nasıl etkileyeceği konusunda tartışmalar devam ediyor. Kısa sürede atılan bu adımlar, Trump’ın vaatleriyle paralel bir çizgide ilerlemeye çalışsa da, toplum nezdinde nasıl bir yankı bulduğu merak konusu.
Sonuç olarak, Donald Trump’ın ilk 100 günde gerçekleştirdiği icraatlar, hem iç hem de dış politika açısından önemli sonuçlar doğurdu. Ekonomik reformlar, dış ticaret politikaları, sağlık sistemindeki değişiklikler ve sosyal argümanlar, Trump yönetiminin daha ilk gününden itibaren yarattığı kutuplaşmanın ve tartışmaların göstergesi oldu. Önümüzdeki dönemde bu politikaların nasıl şekilleneceği ve sonuçlarının ne olacağı merakla bekleniyor. Trump’ın yönetimi, kesinlikle göz ardı edilemeyecek bir sürecin başlangıcında olduğunu net bir şekilde gösterdi.